Astrolojide Matematik
Astroloji
Bugün en çok tartışma konusu olan düşünceler arasında, astroloji vardır ve en çok sorulan soru ise astrolojinin nereden çıktığı veya astrolojinin nasıl başlamış olduğudur. Hemen hemen herkes, yapılan astrolojik yorumların astrologlar veya medyum tarafından nasıl yapıldığını merak etmektedir. İnsanların şaşırdığı durum ise yorumların gelecek hakkında bilgi veriyor olmasıdır. Astroloji; evrendeki (kozmos) enerjilerin veya genel olarak dünya üzerindeki enerjilerin bütün insanlığı ilgilendiren etkilerle şekillenmesiyle (makrokozmos), insanın ve insan topluluklarının (mikrokozmos) üzerindeki etkileyen durumları ve neticeleri yorumlayan bir fikir sistemi, bir gelenek ve açıklama yaratıcılığıdır.
Astroloji’ de Matematik
Astroloji’nin temelinde matematik olduğunu, Astronomi ile olan doğrusal çalışmalarında görebiliriz. Bu durum Astroloji’nin var olduğunu bildiren pozitif temellere dayandığını gösterir. Ayrıca Astroloji, yıldızların hareketlerini, dünyanın dönüşünü, yörünge hızını matematiksel olarak hesaplarken, etki eden enerjiler oluşturabildiğini de kabul eder. Etkin enerji durumu insanların doğaüstü varlıklardan ve doğa olaylarından faydalanarak büyü yapmasına olanak hazırlamıştır. Doğa olaylarını lehine çeviren halktan 6. Hissi kuvvetli medyumlar Süryanice olan papaz büyüsü birçok insanın sorunlarını çözerek veya onların isteklerine destek oldukları için kâhin olarak da adlandırılmışlardır. Astroloji ‘ye bilimsel bir biçim verilmeye çalışılmışsa da Astroloji temelde bir kehanet, gelecekten söylentileri aktarma sistemidir. Astroloji, insanın gök varlıkların ve evrenin enerji ilişkilerini inceleyen, başarı ve başarısızlık bağlamlarını, hangi durumlarda şanslı, hangi durumlarda şanssız olduğunu kavramaya çalışan, hangi dönemlerde nasıl etkiler altında kalarak, nelere elverişli olduğunu inceleyen bir sanattır.
Bu sanat, Güneş Sistemi’mizdeki gezegenlerin, uydumuz Ay’ın, ışığımız Güneş’in, Güneş Sistemi’mizin çevresinde bulunan takım yıldızların ya da başka bir deyişle burçların hareketlerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini incelemektedir. Bununla beraber, yıldızların araştırılmasının, insanoğlunun, mevsimleri belli takım yıldızlarının var oluşuna bağladığı ve Ay’ın değişen yüzünü incelediği zaman başladığını kabul etmek yanlış olmaz. Son iki bin yıldır astrolojinin, gök bilginlerinin, felsefe ile uğraşan düşünürler ve bilim adamları tarafından kabul görüldüğü zamanlar oldu ama, on sekizinci yüzyılda Akıl Çağı’nın başlamasıyla üzücü bir düşüşe geçmişti fakat bu yüzyılın başında, Alan Leo ve Charles Carter gibi astrologların araştırmalarıyla ve Alice Bailey ve Madame Blavatsky’nin özel bilgileriyle yeniden filizlenmeye başlamıştır.